Ali Esengül olarak benim hayatım
belki de bir örnektir: Çoğu insanın, nasıl bir yaşam sürerse mutlu ve başarılı
olabileceğini bildiğinin bir örneği… Çünkü ben, gençliğimde önüme konan ve
ailemin benim adıma çizdiği yola girmemekte direnerek kendime hayli riskli bir
yön çizmiş; ve bu yönde sebat ederek sonunda amaçlarımı da elde edebilmiş bir
kişiyim. İşte okuyacağınız öykü, kendi bildiğim yoldan ilerlemekte nasıl ısrar edip başarılı olduğumun hikayesidir.
Şu anda İstanbul’un seçkin
semtlerinde yaşayıp çalıştığım halde, 1967 yılı Ekim ayının ilk günü Erzincan'ın Refahiye ilçesinde dünyaya geldim. İlkokulu ise Bostancı Atatürk
İlköğretim Okulunda tamamladım.
İlk beş yıl okulda oldukça
başarılıydım; ama orta okula geçtiğimde sanki yepyeni bir dönem başladı. Yapısal
olarak boş gezmekten çok çalışmayı sevmem yüzünden, eskiden beri tatiller bana
sıkıcı ve verimsiz gelirdi. Öte yandan yaşım büyüyüp kişiliğim oturdukça
mekaniğe yatkınlığım ve sevgim de ortaya çıkıyordu. Bu nedenle ilk okulu
bitirir bitirmez çalışmaya karar verdim. Seçeceğim iş ise hem sevdiğim, hem de
para kazanabileceğim bir iş olmalıydı. Böylece oto tamiri sektörünün benim için
uygun olduğunu gördüm. Karar verdikten sonra kısa sürede Bostancı Oto Sanayi Sitesinde iş bularak çalışmaya başladım.
Artık çok sevdiğim bir uğraşla vakit
geçiriyor, üstelik verdiğim emek karşılığında para kazanıyordum. Bana göre
benzersiz bir durumdu bu; yeri doldurulamayacak bir ortamdı. Çok kısa zamanda
-değim yerindeyse- iş hayatının tadını iyiden iyiye almaya başladım. Oysa iş
hayatının çekiciliği arttıkça, okul yaşamı gözüme sönük ve verimsiz gelmeye
başlıyordu. Hal böyle olunca okulu “asmaya” başladım… ve doğal olarak sınıfta
kaldım!
Babam hemen devreye girdi. Tüm ailem
benim için neyin iyi olacağını benden iyi biliyorlardı. Peki ama o zaman neden
okulda değil, iş hayatında mutlu ve başarılı oluyordum? Sonuçta babamın okula
devam etmem yolundaki tüm çabaları boşa çıktı ve sanırım o da beni, kendi
çizdiğim yoldan daha fazla ayırmanın bana yarar değil zarar vereceğini kabul
etti. Böylece çok riskli olduğunu bildiğim bir karar alarak okulu bıraktım.
Artık seçtiğim yolda yalnızdım; çevreme haklı olduğumu göstermek, bana güvenen
ailemi mutsuz etmemek zorundaydım… bununda yolu başarılı olmaktı.
Hemen Bostancı Sanayi Sitesindeki bir servise baş vurdum ve işe alındım. Bir kez daha sevdiğim ortamdaydım.
Artık işin zor yönünü atlatmıştım; şimdiden sonra sadece çalışmam gerekiyordu. Böylece tüm gücümle işe asıldım ve kısa sürede işimde sivrilerek kalfa oldum.
Çevrem tarafından seviliyordum… İşimi seviyordum… Başarılıydım yani. Beceri ve
çalışkanlığım öylesine dikkat çekti ki, gün geldi, kendimi ustamla ortak dükkan
açma noktasında buldum! Böylece 1985 yılında ustamla Bodrum’da bir dükkan
açtık.
Oysa bu yanlış verilmiş bir karardı.
İstanbul gibi bir metropole alışkın insanlar olarak, sezonluk bir yere uyum
sağlamamız çok güçtü. Sözün özü, Bodrum ortamına sadece 3.5 ay dayanabildik ve
yeniden İstanbul'a dönerek kendimize yeni bir dükkan aramaya başladık. İşte, bu
gün sahibi olduğum ve severek hizmet verdiğim dükkan o süreçte bulundu.
İnsan kendi işinde çalıştığı zaman,
başarılı olmak için sadece çok çalışmanın yetmediğini anlıyor. Yeni açtığımız
dükkanda motosikletleri tamir etmeye çalışsak da, ne parça bulabiliyorduk, ne
de işimizi “dört dörtlük” yapabiliyorduk. Büyük zorluklar ve özveriler içinde
1987 yılına dek çalıştık. Dükkanı “sağlamlaştırınca” 87 yılının 10. ayında
askere gittim ve vatani görevimi başarıyla tamamlayarak geri döndüm. Bir kez
daha işimin başındaydım.
1990 yılında ustamın dükkanı bana
devretmesiyle işi giderek motosiklete kaydırmaya başladım ve kısa sürede doğru
karar verdiğimi anladım. Müşterilerim hızla artıyor, ismim gittikçe
yayılıyordu. Bu gelişmelerden cesaret alarak Honda başta olmak üzere yetkili servisler aldım.
Seçtiğim konuda eğitilmeye değer verdiğim için bütün firmaların eğitimine
katılarak kendimizi geliştirdik.
Bu gün sanırım motorcuların güvenle
gelip danıştıkları, motorlarını rahatça bırakabildikleri bir dükkanın
sahibiyim. Eğer durumum bir başarıysa, bu başarıda servisimi “düzgün” şekilde
yönetme çabam kadar, mesai arkadaşlarımın da emek ve desteği var. Zaman zaman
geçmişle hesaplaştığımda ise açıkça söyleyebilirim ki orta öğretimden
ayrıldığıma hiç pişman olmuyorum… çünkü ben ancak şimdi bulunduğum ortamda
başarılı ve mutlu olabilecek bir kişiyim. Şanslıymışım ki bu gerçeği en başta
görebildim; ailemi yanılmadığıma ikna edebildim; ve en önemlisi yorulmaktan ve
zorluklardan kaçmadan seçtiğim yola dört elle sarılabildim.
Özetle, ailemin anlayışı ile benim
azim ve kararlılığım motosiklet camiasında bir Ali Usta olmasını sağladı.
Onlara ve bana güvenen herkese bir kez daha teşekkür ediyorum.
Ali ESENGÜL
Adres : |
Mahmut Şevket Paşa Mah. Odesa Bulvarı No:22 Okmeydanı Şişli - İstanbul |
Telefon : | 0 (212) 320 80 80 |
E-Mail : | info@hondaesengul.com |